Iskaladıklarımın Toplamı

 


Iskaladıklarımın Toplamı


bak yârim gelen gene

baharmış hiç kapıyı çalmadan

gene istila ediyor park ve bahçeler

müdürlüğünü sevgililer

ve abiler gene koruma derdinde

kıta sahanlığını kız kardeşlerinin


bulutlar el şakası yapıyor damlara

sen yağmur diyorsun

keyifle poker oynuyor

kargalar dallarında çınarların, bilmiyorsun


seni görünce dili tutuluyor çakmağımın

kol saatim kolumu unutuyor

titriyor ilk sakal tıraşımı

olurkenki gibi ellerim, usulca

okşarken başından aşağı dökülen şelaleyi


ıskaladığım kızlar geçiyor

yüreğimim önünden boyunları bükük

ve hayatım toplamıdır ıskaladıklarımın


(yahu ben bu yaşa ne zaman geldim

aslında on sekizimde inecektim)


bayat simit tadında bi’ şey

sensizken yaşamak

ve hediyelik eşya

dükkanlarında ucuz romantizm


ey daha demlenmeden yüreğimi

erken açtığım yarim

Aşk beni kendime tamamlıyor

seni bana tamamlıyor Aşk

adını kenara çektiğimde adımın yanından

geriye kocaman bir yalnızlık kalıyor


sen bir papatya tarlası

gibi örtündüğünde üstüme

en işlek caddesidir yüzümün ağzım

bir dağ kaplanı gibi dolaşır

tepecik ve vadilerinde gövdenin


serbest stilde yüzüyorum

engin denizlerinde teninin

oysa ben lisedeyken, heceleyerek

öpüşürdüm kızlarla, en fazla

grekoromen sevişirdik, bizim ev

boşken misafirliğe gittiğinde annem


şimdi bir karınca kolonisiyim

masmavi bir tulum giydirip yüreğime 

avuçlarımda bir savaş madalyası gibi taşıdığım nasırlarımla birlikte


yarim biz seninle çoktan seçmeli

bir hayatın emek şıkkıyız

kamulaştırılmış kaygılarımızla beraber

devrim desenli dünyayı

kucaklayan eldivenlerimiz


evlenme özürlü ve sevdalı işsiz

çocuklar geçiyor, en geniş

meydanından yüreğimin, koro halinde sövüyorlar kapitalizme detone olmaksızın


zaten herkes teğet geçti yüreğime

kimse demir atmadı

küçük bir yol kenarı lokantasıyım

hep gitme

ye yazgılı konuklarım


bari sen gitme


Serkan Engin

Varlık, Şubat 2002

Yorumlar