“Ajan
Edebiyatçılar” Cerahatini Deşecek Sorular
Evvelsi gün, Oda tv’de, Nihat Genç imzalı çok çarpıcı bir yazı
yayımlandı; “Ajan Edebiyatçılar” başlıklı. Aşağıya linkini de ekleyeceğim,
dileyen yazının tam metnini oradan okuyabilir. Nihat Genç yazısında, CIA’nin
Türkiye’de kültür erozyonu oluşturmak, neo-liberalizme uygun okur yaratılmasını
sağlamak amacıyla besleyip maşa olarak kullandığı isimlerden bahsetmiş, yazının
tam metninde adları yer alıyor. Benim asıl odaklandığım nokta ise yıllardır pek
çok yazımda eleştirdiğim, “şiir baronu” olarak tanımladığım, Varlık ve Yasak Meyve
dergilerinin başındaki, Komşu Yayınları’nın sahibi, memleketteki hemen her şiir
yarışmasının jürisi, tüm şatafatlı şiir etkinliklerinin ağır gülü, ilk
kitabındaki arka kapak fotoğrafında yer alan yaka bağır açık, boynundan
göbeğine kadar sarkan zincirli kolyesi ve Küçük Emrah’ın “Boynu Bükükler” filmi
tadındaki duruşuyla bir maganda, CIA tarafından “imaj çalışmaları” sonucu
günümüzde tipik bir “metroseksüel” ve entelektüel karikatürü olan Enver Ercan.
Nihat Genç’in “Ajan Edebiyatçılar” başlıklı yazısında, Varlık
Dergisi için şu sözler yer alıyor:
“‘Varlık Dergisi’ gibi
Türkiye’nin en itibarlı kadim dergisine sızmışlar, akıllarınca yönetmişler,
ayrıca arkalarına holding yayınevlerini almışlar, ayrıca İslamcı ve Fetöcü
iktidarların gölgelerine sığınmışlar…”
Bu noktada şu soruların sorulması elzem hale geliyor:
1-
Varlık Dergisi’nin geleneğinde, Kemal
Özer, Hilmi Yavuz gibi, herkes tarafından duayen kabul edilen edebiyatçılar,
nöbetleşe olarak birkaç sene Varlık’ı yönetir ve sıra başka bir ustaya geçerdi. Peki, Enver Ercan neden ve
nasıl bunca yıldır Varlık’ın başına
çöreklenmiş durumda? Bu kadar uzun süre boyunca Varlık Dergisi’ndeki, dolayısıyla
ana akım dergicilik üzerindeki iktidarının sürmesini kimler sağladı, kimler
destekliyor, bu durum kimlerin işine geliyor, kimlerin çıkarına hizmet ediyor?
2-
Ataol Behramoğlu’nun başa geçmesi beklenirken Enver
Ercan’ın Varlık’ın başına geçmesini kim önerdi? İşte, bu soru epey kritik. Bu
ismin CIA ile bağlantısı nedir? Hangi tarihlerde, CIA ile ilintili kimlerle
ilinti kurmuştur?
3-
Hasan Bülent Kahraman’ın
“bin yıllık dostum” dediği Robert Finn, Enver Ercan’ın kaç yıllık dostudur?
Enver Ercan’ı CIA’ye, “12 Eylül sonrası Türk Edebiyatını ben değiştirdim” diyen
Hasan Bülent Kahraman üzerinden mi devşirdiler?
4-
Enver Ercan’ın görsel imajındaki
değişime koşut olarak kişisel servetinde de değişim, artış mevcut mudur? Enver
Ercan, menkul ve gayrimenkul tüm mal varlığını belgeleriyle açıklayabilir mi?
5-
Enver Ercan, CIA tarafından, Robert
Finn ya da başka bir isim aracılığıyla, Türkiye’de postmodern şiiri
palazlandırması talimatını aldı mı?
6-
Enver Ercan, ancak ölünce mi Varlık’ın
başından gidecek? Giderken de “tahtını”
kızına mı devredecek? Kızı Özge Ercan’ın Hasan Bülent Kahraman ve Robert Finn ile ilintisi var mıdır, ABD ile
ilintisi nelerdir?
Bu sorulara
daha niceleri eklenebilir, eklenmelidir de. Bu soruların yanıtları serimlenmeye
başlandıkça, “ajan edebiyatçılar” cerahatini de deşip Türk Edebiyatının
bünyesinden atmaya başlayacağız.
Serkan
Engin
Eylül
2017
Yorumlar